Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica

Prevalence of untreated hip dislocation in Turkish children aged 6 months to 14 years

AOTT 2011; 45: 215-220
DOI: 10.3944/AOTT.2011.2644
Read: 818 Downloads: 774 Published: 07 February 2020
Abstract

Objective: In this study, our aim was to determine the prevalence of untreated hip dislocation and subluxation in Turkey. \r\nMethods: Pelvic radiographs of 4,947 children, aged between 6 months and 14 years, taken for non-orthopedic purposes were requested from 23 provinces around the country. 3,723 radiographs met the study criteria and were evaluated. Dislocated and subluxated hips were identified according to the relationship of femoral head using Perkin’s line and quadrants. \r\nResults: Thirty-five hips in 22 children were found to be dislocated or subluxated. The prevalence rate was calculated as 5.9‰. \r\nConclusion: Despite appearing to have decreased when compared to limited regional prevalence studies, hip dislocation and subluxation prevalence is still unacceptably high. More extensile work should be done to avoid external factors in the etiology of developmental dysplasia of the hip and to organize screening programs in newborns.

Özet

Amaç: Çalışmamızda ülkemizdeki tedavi edilmemiş kalça çıkığı ve subluksasyon sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır. \r\nÇalışma planı: Ülke genelinde 23 ilden, 6 ay-14 yaş arası 4,947 çocuğa ait, ortopedi dışı nedenlerle çekilmiş kalça grafileri istendi. Gelen grafilerden çalışma kriterlerine uygun olan 3,723’ü değerlendirmeye alındı. Çıkık ve sublukse kalçalar Perkin kadranı baz alınarak femur başıyla olan ilişkilerine göre tanımlandı. \r\nBulgular: Yirmi iki çocuğun 35 kalçasının çıkık veya sublukse olduğu görüldü. Sıklık oranı ‰5.9 oranında hesaplandı. \r\nÇıkarımlar: Ülkemizde, kalça çıkığı ve subluksasyon sıklığı, daha önce yapılmış sınırlı bölge çalışmalarına göre azalmış gibi görünse de, hala ciddi oranda yüksek seyretmektedir. Yenidoğanlarda tarama çalışmalarının organize bir hale getirilip, Gelişimsel kalça displazisinin etiyolojisindeki çevresel faktörlerin engellenmesi için daha yaygın önlemler alınmalıdır.

Files
ISSN 1017-995X EISSN 2589-1294